Herkese Merhabalar!
Sevgili okurlarımız bu ayın konusu affetmek, bu pandemi sürecinde geçmişi, şimdiyi, kendimizi düşünebiliriz ve affetmeye önce kendimizden sonra çevremizden başlayabiliriz. İşte bu çerçevede size yine çok etkilenebileceğinizi düşündüğüm bir kitap ile geldim. Uçurtma Avcısı. Eğer kitaplığınızda varsa ve hala okumadıysanız elinize alın ve ikinci sayfa ikinci paragraf ikinci cümleyi okuyun: “Yeniden iyi biri olmak mümkün!”
Halit Hüseyni’nin yazmış olduğu bu kitap dünyada yankı uyandırmış ve en çok okunan kitaplar arasında yerini almış. Gelelim kitabımızın konusuna Emir ve Hasan’ın aynı sütanneden olmalarına rağmen aralarındaki uçurumu anlatır. Emir zengin bir ailenin çocuğu, Hasan ise bu zengin ailenin hizmetkarının oğludur. Çok iyi arkadaş olmalarına rağmen Emir bir türlü Hasan’ı arkadaşı olarak kabullenemez oysa Hasan, Emir’e bir kardeş gibi bağlıdır, onu mutlu etmek için her şeyi yapar. Emir edebiyatı çok sever ve kendi yazdığı hikayeleri Hasan’a okur. Bir gün Uçurtma şenlikleri olur Emir ve Hasan birlikte katılırlar. Emir’in uçurtması kopunca Hasan onu yakalamak ister sürekli koşturur bu esnada mahalledenin kötü çocuğu Assef Hasan’a saldırır bunu gören Emir korkusundan hiçbir şey yapmaz sadece saklanır. İkisi de eve döndüğünde Emir hem utanç hem vicdan azabı duyar, Hasan’ı görmeye katlanamaz ve onu bir an evvel bir bahane üretip göndermek ister. Hırsızlıkla suçlar Hasan’ı. Bütün bunlara dayanamayan Hasan’ın babası Hasan’ı da aldığı gibi gider. Ülkedeki savaş nedeniyle Emir ve babası Amerika’ya taşınırlar burada yeni bir düzen kurarlar fakat Emir’in yaşadığı vicdan azabı bitmez. Emir’e bir telefon gelir, Hasan’ın başının belada olduğunu ve acilen gelmesi gerektiğini söyler. Emir kendisini affettirmek için bunun bir fırsat olduğunu düşünür, apar topar Pakistan’a gider. Hasan’ın savaş esnasında bir çatışmada hayatını kaybettiğini öğrenir. Dahası Hasan’ın kendi öz kardeşi olduğunu da buraya gelince öğrenir. Tüm dünyası başına yıkılır. Kendisini bir türlü affedemez ve vicdan azabından kahrolurken Hasan’ın bir oğlu olduğunu ve esir alındığı haberi gelir Emir’e. Bunu bir fırsat olarak görür ve Hasan’ın oğlu Sohrab’ı aramaya koyulur… Ne dersiniz sevgili okur Emir Sohrab’ı bulabilecek mi? Kendisini affetmek ve affettirebilmek için bir şansı olacak mı? Sonunu sizlere bırakıyorum sevgili okur. Her zaman ki gibi size kitaptan güzel bir alıntıyla veda etmek istiyorum.
“Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun.” dedi Baba. “Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun?”
mahza. | sade 